Yeni bir marka oluşturmak heyecan verici bir süreçtir. Logo tasarlamak, isim bulmak, sosyal medya hesaplarını açmak… Ama çoğu girişimci burada durur ve marka tescilini erteler. Oysa tescil ettirmezseniz kaybedeceğiniz şeyler düşündüğünüzden çok daha fazladır.
Bu yazıda, marka tescilinin neden kritik olduğunu, tescilsiz markanın risklerini ve size sağladığı avantajları samimi bir dille anlatacağız.
Türkiye’de marka hakları kullanmakla değil, tescil ettirmekle kazanılır.
Örnek: Ayşe Hanım bir kahve dükkanı açtı ve “Kahve Keyfi” adını kullanmaya başladı. Başkasının da aynı isimle tescil başvurusu yaptığını fark etmedi. Sonuç? Ayşe Hanım, kendi markasını kullanamaz hale geldi ve tüm tabelalarını değiştirmek zorunda kaldı.
Marka tescili olmayan işletmeler, Trendyol, Hepsiburada, Amazon gibi platformlarda sorun yaşayabilir. Rakipler, tescilli markaları üzerinden şikayet edebilir ve mağazanız kapatılabilir.
Başarılı markalar taklitçilere hedef olur. Tescilsiz bir marka, hem müşteri kaybına hem de prestij kaybına yol açabilir.
Resmiyet: Markanız devlet güvencesi altında korunur
Ticari değer: Marka lisanslanabilir ve satılabilir
Rakip engelleme: Başkalarının aynı markayı kullanmasını önler
Yatırım çekme: Tescilli marka, girişimciler için güven unsuru oluşturur
Kısaca marka tescili, markanızı korumakla kalmaz, aynı zamanda işinizi büyütmenizi kolaylaştırır.
Ön Araştırma: Marka daha önce alınmış mı, benzer var mı?
Başvuru: Türk Patent ve Marka Kurumu’na resmi başvuru yapılır.
Bülten ve Koruma: Başvuru yayına girer, itiraz süresi boyunca koruma sağlanır.
Tescil Belgesi: Başvuru onaylandığında, marka 10 yıl boyunca koruma altında olur.
Marka tescilini ertelerseniz riskler büyür, maliyetler artar ve sürecin sonunda zaman kaybı yaşarsınız. Biz, her adımda yanınızda olarak süreci basitleştiriyor ve size güven veriyoruz.
📞 Hemen bizimle iletişime geçin, markanızı bugün güvence altına alalım ve gelecekteki pişmanlıklardan kurtulun!